Bazı durumlar vardır
konuşman gerekirken
tek kelime edemezsin,
Bazı duygular vardır
içinde patladıklarında
acıyı tarif edemezsin.
Söylenilmesi gerekenler
asla dile getirilmedi
olması gerekenlerin
gerçekleşmediği gibi.
Onarmayı denersin, yıkarlar
tamir edersin, kırarlar
denemek istersin, bıkarlar
kapıyı çekip çıkarlar.
Oysa çoğundan iyi bilirsin,
kaburgaların altındaki bir kalbi
soğuk kanlı bir vuruşla
tek darbede patlatmayı
ya da hissiz bir şekilde
sikip attığın bir gövdeyi
çöp ateşine fırlatmayı.
Tanrı bizi ikiye böldü
eksik kaldık,
denedik ve parçalandık
bütün bu bok
yalnız yaratıldığımız için.
Tanrı bizi ikiye böldü
tamamlanamadık
ağır hasarlar aldık
ama bütün bu bok
gözlerimizi tek başımıza
kapadığımız için.
gerçekleşmesi gereken
hayallerimiz vardı
beni ayağa kaldırdı,
oysa ben ölmüştüm
üç buçuk duvarlı odamın içine
lanetli ruhumu gömmüştüm
vazgeçmiştim, pes etmiştim
beyaz bayrağı çekmiştim
tüm evren ve içindeki her şey
will be burn demiştim
yine de ne zaman kalksam
elimden gelenin en iyisini denedim.
karşılanması gereken
ihtiyaçlarımız vardı
ipin bir ucunda ölmüş ruh
öbür ucunda tüketim kafası.
böyle zamanlarda
arabaları kundaklamak
bütün bankaları uçurmak
mutlu taklidi yapanları vurmak
zamanı durdurmak ya da
kabloları kopartmak istersin,
bir makasla
belki bir meyve bıçağı
yeni kesikler açarak
acını hafifletmek.
intiharı hiç denemedim
vakitsiz öfke nöbetlerinde
birkaç kere kendimi kestim
bu yüzden hep suçluluk hissettim
ama izler,
bütün o irili ufaklı kesikler,
makasla açılmış üç çizgi ve
falçata izi sol göğsümdeki
birikmiş acıların tahliye bölgeleri sanki.
tanrı bizi ikiye böldü,
yaralandık
bütün bu bok
daha fazla kanamak için.
tanrı bizi ikiye böldü,
iyileşmek istedik
onarılamadık
ama bütün bu bok
ruhun her zerresinde
yeni tahribatlar yaratmak için.
bir düşün
yaşanabilme ihtimali
birileri silahını önce çekti
ve gölgelerimiz yere devrildi.
denediğimiz kadar kaybettik
ama her ölümünden sonra
inatla yeniden dirilip
tırnaklarımızı tabuta geçirdik.
Oysa kollarımda olmasını dilerdim
belki birbirimize tutunarak
pisliği temizlemeyi denerdik ama o
yalnız da başının çaresine bakabilir.
Tanrı bizi ikiye böldü,
bunu umursamadık
mezarlarımızda ayaklandık
çünkü bütün bu bok
savaşa yeniden katılmak için.
Tanrı bizi ikiye böldü,
parçalandık
rüzgarda dağıldık
ama bütün bu bok
asla bir bütün olamadığımız için.
Kararsızlığında uğradığı bir liman gibi
iskeleme attı teknesinin iplerini
suda ateş alan benzin varili
tırnakları kırık ayakları kirli
ve ölümünün adil olacağına inanan
çok içen bir piçin
yarısı sulara gömülü
çürümüş iskelesi.
tüm isteklerine tecavüz edilmiş
tüm umutlarının boğazı kesilmiş
bütün arzuları çarmıha gerilmiş
ruhu yaşama isteğini yitirmiş
iskele gövdesini sulara bırakacak
dalgalar pas ve tozunu yutacak
şükürler olsun, bir gün son bulacak.
ama son ana kadar,
O son siktiğimin anına kadar
güneş doğar ve güneş batar.
tanrı bizi ikiye böldü,
dağıldık
bütün bu bok
piç edildiğimiz için.
tanrı bizi ikiye böldü,
yalnız gövdelerde
binlerce parçaya ayrıldık
ama bütün bu bok
güvenli bir sığınak arandığımız için.
.güneşdoğarvegüneşbatar
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder