9 Ağustos 2010

.tanrı bizi ikiye böldü

Bazı durumlar vardır


konuşman gerekirken

tek kelime edemezsin,

Bazı duygular vardır

içinde patladıklarında

acıyı tarif edemezsin.

Söylenilmesi gerekenler

asla dile getirilmedi

olması gerekenlerin

gerçekleşmediği gibi.

Onarmayı denersin, yıkarlar

tamir edersin, kırarlar

denemek istersin, bıkarlar

kapıyı çekip çıkarlar.

Oysa çoğundan iyi bilirsin,

kaburgaların altındaki bir kalbi

soğuk kanlı bir vuruşla

tek darbede patlatmayı

ya da hissiz bir şekilde

sikip attığın bir gövdeyi

çöp ateşine fırlatmayı.



Tanrı bizi ikiye böldü

eksik kaldık,

denedik ve parçalandık

bütün bu bok

yalnız yaratıldığımız için.

Tanrı bizi ikiye böldü

tamamlanamadık

ağır hasarlar aldık

ama bütün bu bok

gözlerimizi tek başımıza

kapadığımız için.



gerçekleşmesi gereken

hayallerimiz vardı

beni ayağa kaldırdı,

oysa ben ölmüştüm

üç buçuk duvarlı odamın içine

lanetli ruhumu gömmüştüm

vazgeçmiştim, pes etmiştim

beyaz bayrağı çekmiştim

tüm evren ve içindeki her şey

will be burn demiştim

yine de ne zaman kalksam

elimden gelenin en iyisini denedim.

karşılanması gereken

ihtiyaçlarımız vardı

ipin bir ucunda ölmüş ruh

öbür ucunda tüketim kafası.

böyle zamanlarda

arabaları kundaklamak

bütün bankaları uçurmak

mutlu taklidi yapanları vurmak

zamanı durdurmak ya da

kabloları kopartmak istersin,

bir makasla

belki bir meyve bıçağı

yeni kesikler açarak

acını hafifletmek.

intiharı hiç denemedim

vakitsiz öfke nöbetlerinde

birkaç kere kendimi kestim

bu yüzden hep suçluluk hissettim

ama izler,

bütün o irili ufaklı kesikler,

makasla açılmış üç çizgi ve

falçata izi sol göğsümdeki

birikmiş acıların tahliye bölgeleri sanki.



tanrı bizi ikiye böldü,

yaralandık

bütün bu bok

daha fazla kanamak için.

tanrı bizi ikiye böldü,

iyileşmek istedik

onarılamadık

ama bütün bu bok

ruhun her zerresinde

yeni tahribatlar yaratmak için.



bir düşün

yaşanabilme ihtimali

birileri silahını önce çekti

ve gölgelerimiz yere devrildi.

denediğimiz kadar kaybettik

ama her ölümünden sonra

inatla yeniden dirilip

tırnaklarımızı tabuta geçirdik.

Oysa kollarımda olmasını dilerdim

belki birbirimize tutunarak

pisliği temizlemeyi denerdik ama o

yalnız da başının çaresine bakabilir.



Tanrı bizi ikiye böldü,

bunu umursamadık

mezarlarımızda ayaklandık

çünkü bütün bu bok

savaşa yeniden katılmak için.

Tanrı bizi ikiye böldü,

parçalandık

rüzgarda dağıldık

ama bütün bu bok

asla bir bütün olamadığımız için.



Kararsızlığında uğradığı bir liman gibi

iskeleme attı teknesinin iplerini

suda ateş alan benzin varili

tırnakları kırık ayakları kirli

ve ölümünün adil olacağına inanan

çok içen bir piçin

yarısı sulara gömülü

çürümüş iskelesi.

tüm isteklerine tecavüz edilmiş

tüm umutlarının boğazı kesilmiş

bütün arzuları çarmıha gerilmiş

ruhu yaşama isteğini yitirmiş

iskele gövdesini sulara bırakacak

dalgalar pas ve tozunu yutacak

şükürler olsun, bir gün son bulacak.

ama son ana kadar,

O son siktiğimin anına kadar

güneş doğar ve güneş batar.



tanrı bizi ikiye böldü,

dağıldık

bütün bu bok

piç edildiğimiz için.

tanrı bizi ikiye böldü,

yalnız gövdelerde

binlerce parçaya ayrıldık

ama bütün bu bok

güvenli bir sığınak arandığımız için.


.güneşdoğarvegüneşbatar

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder