9 Ağustos 2010

.tyransylvania

4 Çingene müzik yapıyordu


2 kasa bira almıştı herif

çünkü sürtük ona kafayı yedirmişti

çalgıcıların parasını peşin ödemiş

onları kırdaki bir ağacın dibine getirmiş

hepsine birer bira açtıktan

ve şişeleri tokuşturduktan sonra

aletlerine asılmalarını emretmiş

ve içkisini yudumlayıp

dans etmeye başlamıştı.

çalgıcılar çaldı

kasadaki şişeler

teker teker boşaldı

belli ki hava soğuktu

belli ki hiçbir umut yoktu

bu yüzden biten şişeleri

kafasında patlatıyordu

camları parçalayarak

bir yandan dans ediyor

diğer yandan kanıyordu.

müziği sürdürmeleri gerekirdi

fakat herif yere düşmeden

çingeneler çalmayı kesti

bıyıkları en uzun olan,

‘sadece hayat için çalarız,’ dedi

‘sen ise kendini öldürüyorsun!’

arkalarını dönen müzisyenler

kendi aralarında mırıldanarak

ağacın dibinden uzaklaşıp

onları buraya getiren

eski kamyonetin arkasına bindiler

konyak şişesini ellerinde gezdirip

onun dönmesini beklediler.

kendine verdiği tahribatı

henüz fark etmişti herif

kurumuş ağacın gölgesinde

çalgıcının sözünü düşüyordu

cam kırıkları ve kesikleriyle

çamurun içine uzandı

sonra gözlerini kapadı

bu hale nasıl geldiğine

bir anlam veremiyordu

ve sürtüğe olan esaretini

inkar edemiyordu.



tyransylvaniadaki hasta herif

hayalet bir sürtüğe tutulmuştu

çamurda sevişen iki sevgili

tanrının olmadığı yerlerde kaybolmuştu.

ben filmi düşünüyordum

o çoktan uyumuştu

kalbimi sırtına yasladım

ve gözlerimi kapadım.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder