4 Çingene müzik yapıyordu
2 kasa bira almıştı herif
çünkü sürtük ona kafayı yedirmişti
çalgıcıların parasını peşin ödemiş
onları kırdaki bir ağacın dibine getirmiş
hepsine birer bira açtıktan
ve şişeleri tokuşturduktan sonra
aletlerine asılmalarını emretmiş
ve içkisini yudumlayıp
dans etmeye başlamıştı.
çalgıcılar çaldı
kasadaki şişeler
teker teker boşaldı
belli ki hava soğuktu
belli ki hiçbir umut yoktu
bu yüzden biten şişeleri
kafasında patlatıyordu
camları parçalayarak
bir yandan dans ediyor
diğer yandan kanıyordu.
müziği sürdürmeleri gerekirdi
fakat herif yere düşmeden
çingeneler çalmayı kesti
bıyıkları en uzun olan,
‘sadece hayat için çalarız,’ dedi
‘sen ise kendini öldürüyorsun!’
arkalarını dönen müzisyenler
kendi aralarında mırıldanarak
ağacın dibinden uzaklaşıp
onları buraya getiren
eski kamyonetin arkasına bindiler
konyak şişesini ellerinde gezdirip
onun dönmesini beklediler.
kendine verdiği tahribatı
henüz fark etmişti herif
kurumuş ağacın gölgesinde
çalgıcının sözünü düşüyordu
cam kırıkları ve kesikleriyle
çamurun içine uzandı
sonra gözlerini kapadı
bu hale nasıl geldiğine
bir anlam veremiyordu
ve sürtüğe olan esaretini
inkar edemiyordu.
tyransylvaniadaki hasta herif
hayalet bir sürtüğe tutulmuştu
çamurda sevişen iki sevgili
tanrının olmadığı yerlerde kaybolmuştu.
ben filmi düşünüyordum
o çoktan uyumuştu
kalbimi sırtına yasladım
ve gözlerimi kapadım.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder